CHP ve Gezipark Kendimi demokrasiye inanmış, Sosyal Demokrat biri olarak görüyorum. CHP’nin bugünlerde kendini 10 kez daha fazla sorgulaması gerektiğine inanıyorum. Gezipark olayları bir çok konuda herkesi sarsacak mesajlarla dolu… Ama beni CHP tarafı ilgilendiriyor. En önemlisi de gençlik mevcut koşullarda hala CHP’yi alternatif görmüyor olması ilglendiriryor. Bu durum sanırım sol taraftaki herkesi üzüyordur. Kemal Kılıçtaroğlu, Gezipark direnişlerinin, CHP ile ilgisi olmadığını anlatmak için “Gençlik orada bizi istemiyor” cümlesi, aslına bakarsanız düşündürücü ve üzücüdür. Neden peki… Ne yapmalıydı, neden gençlik istemiyor, neden hala halk, bunlar gitse yerine kim gelecek şeklinde değerlendirme yapıyor. Hata nerede? Cevap arayan var mı? İzlenimlerimi, gördüklerimi, halkımızdan duyduklarımı şöyle değerlendirebilirim. Birincisi Başbakan çok iyi bir hatip, konuşma tarzı, tonlaması, olayları anlatma biçimi, Türk toplumunun genelinin anlayabileceği tarzda. En önemlisi çok kolay gündem belirliyor, ayrıca her konuşmasının içinde CHP’ye attığı oltalarla aksatmadan istediği balığı yakalıyor. Sonra o gündeme uygun cevaplar verebilmek için CHP’nin birkaç günü boşa gidiyor. İkincisi Atatürk’ün ülkemiz ve milletimiz için yaptıklarını inkar etmek acımasızlık olur. Özellikle herkes onun yaptıklarını yaptıklarını o günün koşullarına gore değerlendirmesi gerekiyor… Ama getirilen noktada aynen son yıllarda hakemlerin kararlarını eleştiren emekli yorumcu hakemlerin yaptığı gibi değerlendiriyorlar. Maç anında saliseler içinde kararını vermek zorunda olan hakemin, bu kararının doğru olup olmadığını her anını durdura durdura bakarak zorla anlayabilen, sonunda da acımasızca eleştiren hakemler gibi birşey. Atatürk’de o an’a göre o doğrularla hareket etmiş. İş yapan insan hatada yapar, doğru da. Bakış açılarına göre değişir. Eleştirenlerin külliyen yanlış bulmaları da yanlış, CHP’nin de % 100 herşey doğrudur demesi de yanlış. Aynen bahsettiğim hakemler gibi, ağır çekimleri tekrar tekrar izleyen başka kanalda ki, hakemin farklı yorum getirmesi gibi. CHP’nin, yapması gereken “Atatürk’ü doğru bir noktaya oturtup, üzerinden siyaseti bırakması ve tartıştırmaması. Üçüncüsü CHP’nin ve Kemal Kılıçtaroğlu’nun siyaset dışı danışmanlara ihtiyacı var. Vücut dilini kullanması ile ilgili, ortama göre giyimi kuşamı ile ilgili destek almalı. Bu danışmanlarla halkın beklentileri doğrultusunda ilk başta ekonomi olmak üzere, eğitim sağlık, hukuk, Kürt sorunu, terör, Avrupa birliği, sosyal yaşantı, dini konular, insan hakları, kadının toplumdaki yeri gibi daha bir çok konuda CHP’nin politikalarını günümüze uygun koşullara gore belirlemeleri ve tüm konuşmalar, belirlenen çerçeveye göre olmalıdır. Şahsen ben bu konularda CHP net politikalarını bilmiyorum Hiç bir CHP yöneticisi her konuda aklına ilk gelen açıklamayı yapmaması gerekiyor. Danışmanların süzgecinden geçirilmeli, metinler hazırlanmalı ve onun dışına çıkmamalı. (Aynen, AKP’nin yaptığı gibi)… Tekrar kelimeler kullanmamalı, sorularla derdini anlatmamalı; Bu nasıl demeokrasi anlayışı kelimesini ben 1000 kez duymuşumdur. Dedi mi? dedi. Yaptı mı? Yaptı. Görüştü mü? Görüştü tarzında ki konuşmalar uygun değil. Yukarıda da belirttiğim gibi AKP’li olmayıp da AKP’ye oy kullananların büyük çoğunluğu, “bunlar giderse ekonomi ne olur” sorusunun cevabını bulamadığı için oy veriyor. Kemal Derviş’in ekonomi politikalarını sürdürerek bugünlere geldiklerini bilmesine rağmen CHP konuyu sahiplenmiyor ve ekonomi üzerine hiç bir açıklama yapmıyor. CHP şunu yapsa yeterli; İktidara gelince ne yapacaklarını halka halkın anlayacağı dilden anlatacak. Hiç bir şekilde yapay gündemlere takılmayacak. Sorun gördükleri konularda sadece eleştirmek yerine, çözüm getirecekler. Medyanın ambargosunu sosyal medya ile kıracaklarını gördüler. Kullanacaklar. Teknolojiyi ve sosyal medyayı kallanırken de aynı dilde kullanmalılar. Böylece gençlikle iletişimi 10 kat artacak. Gençler üzerine politikalar üretmeyen zaman içinde yok olacağını bilmeli. Milletvekili adayları belirlenirken günümüz koşullarına uygun kriterler belirlenmeli. Örneğin cep telefonunda yes-no tuşu dışında başka tuş kullanmayan milletvekilleri hala mevcut, atık bu insanlar bizi yönetememeli. Genel merkezin bir katı uzay üssü gibi olmalı. Tüm TV’ler izleniyor, buradaki haberlere göre açıklamalar yapılıyor olmalı… Açıklamalar yine aynı dilde olmalı, bir milletvekili bir şey söylerken, başka bir milletvekili apayrı birşey söyleyememeli . Sayacak o kadar şey var ki, sayfalarca yazsak bitmez. Zaten saydıklarımda uzaydan gelme fikirler değil, GeziPark herşeyi çok net anlatıyor. ANLAYANA TABİİ… |
2243 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |